Aynı filmi neden tekrar seyrederiz? Seyrettikçe yeni ayrıntılar yakalarız. Bir daha, bir daha ve bir kez daha. İlk seyrettiğimizde anlayamadığımız yerleri anlamak için. Tadını sindire sindire çıkarmak için. Ama bir zaman sonra kabak tadı vermeye başlar. Aradan zaman geçtikten sonra bir daha seyretme isteği doğar. İşte bu AŞK'tır...
Kirpiler kışın ısınmak için birbirlerine sokulurlar. Her sokuluşta dikenleri batar birbirlerine. Ayrılırlar bir süre. Sonra tekrar üşüdüklerini fark ederler. 3. seferde dikenlerinin yardımıyla ikiside ölür.. İşte bizde böyleyiz seninle. Ne kadar çok sokulursak birbirimize, o kadar öldürüyoruz bizi...
İnsan 7'sinde neyse 7'sinde odur. Ne kendimizi değiştirmeye çalışmalı, ne de karşımızdaki insanları. Katlanılabiliyorsa böyle katlanılmalı. Her şeyden şikayet edip çuvaldaki cevizleri kırmaktansa olduğu gibi kabul görmek en iyisi...
Karanlıkta yalnız olduğunu anlamaz insan. Karanlık bazen çok şey anlatır. Korku, öcü, ceeee. Bazen hiç. Bazende elektrik olmasa ne yapardık dedirttirir. Ama çoğu zaman hayaller kurdurur...
Gitmek cesaret ister ufaklık
Gideceğin yer neresi olursa olsun
Sevdiklerinle arana mesafe girince
Varış yerinin hiç bir anlamı kalmaz.
Vedalaşmakta zor iştir biliyor musun?
Oturursun geminin kıçına.
Bakarsın sevdiklerine gittikçe ufalırlar ufalırlar kaybolurlar
O zaman anlarsın işte
Vedalaşmak asıl kalana değil gidene koyar.
100 defa söyledim sana hüzünlü değilim, mizacım böyle.
Bak şarabımla beraberim.
Çocukluğumdan beri hayaller kuruyorum
Şarabımdan Ayrılmadan hemde.
Ben şarabımdan Ayrılmıyorum.
O da bana bunca gidene rağmen hala hayal kurdurtmaya devam ediyor.
Ne olmuş yani büyük adam olamadıksa?
Hayallerimizi satmadık ya ?..
Ne güzel söylemiş Erdal Tosun. Ya da ne güzel yazmış filmin senaristi..
İşte böyle ufaklık...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder