İnsan sevdiği kişi uğruna her şeyi yapabilmeli bence. Yapmalıda. Yapabilmeli diye bir kelime olmamalı lugatında. Düşünmeden yaşamalı. Çünkü sevdiceğinin ömrü bir kar tanesinin ömrü kadardır. Hayatta kadere de yer vardır. Dünyanın bizim etrafımızda döndüğünü var sayarsak belki yarın yok oluruz ve dünya dönmeye devam eder. Yaşanması gereken her şeyin bir zamanı var. Zaman kavramı o kadar geniş ki...
Ne zaman gözünüzde kusursuz gözükmeye başlarsa işte o zaman hiçbir şeyi umursamadan sevmeliyiz. Aşık olduğumuzu tekrar tekrar anlamalıyız. Aşk garip. Aşık olduğunu zannedip, o yalanla yaşayan ve buna kendini inandıran o kadar çok insan tanımıyorum ki ama binlerce olduğuna eminem...
Böyle bir şeyi asla yapmam dediğiniz zamanlar geride kaldı. Telaffuz ettiğiniz cümle aşık olana kadar geçerli bir cümleydi. Artık doğruluk ve tabu payı kalmadı. Yapılacak, yaşanacak ve yaşatılacak o kadar çok anı var ki, bilemeyiz..
Kadınlara zaafım var evet bu apaçık ortada. Ama benimde bir kalbim var ve bende aşık olabilirim. Sadece bir kişi için yaşayabilirim. Gerçekten inanırsam bu ve bunun gibi birçok şeyi başarabileceğimden eminim. Kendinden emin olmak gibisi var mıdır bu hayatta. Emin olmak kendine güvenmekle başlar. Ne kadar kendine güvenirsen karşındaki de sana o derece güvenir. Ne kadar kaybetmekten korkarsan o da korkuyu göze alır. Hata insanlar içindir. Yapar yani insan hatanın alasını yapar. Birine geçmişini anlatmak çok zordur. Zorun zoru yoktur ama zordur be abi. Aşık olmak kadar, seni seviyorum demek kadar zordur...
Kaçan bir zaman vardır. Hani o hiç bir daha peşinden koşmak için çaba bile sarf etmek istemediğin. Yakalasan bile döndüremezsin geri. Yaşananlar çoktan yaşanmıştır..
Hayatta öyle özel anlar vardır ki sormayın gitsin. Neden hep 2.çoğul kişi şahıs kipini kullanıyorum ki? Yazdıklarımı kendim okuyorum zaten. İşte öyle özeldir ki o anlar tek bir kişi başrolündedir. Ne kadar istersen iste geri gelmez, getiremezsin. Zamanın cilvesi işte. Bir kişi bir kişinin hayatında başrol oynamak istiyorsa bunun adı ne olur diye soruyorum kendime. Aşk? Güven, sadakat, korku, sevgi, saygı... Ferhat neden dağları deldi sanıyorsunuz ki. Sadece Şirin'in güzel yüzü ve kalpcezi için mi? Yanılıyorsunuz..
4S kuralı diye bi dalga vardı bi zamanlar. Saygı, sevgi, sadakat, seks diye. Millete sıralatıp duruyorlardı..
Telefonun 'batarya doldu' sinyalini mesaj bildirimi olarak anlamış bulundum. Telefon ile göz göze geldiğimde içimdeki parlamayı anlatamam. Kötü kötü çok kötü.
Kimse kimseyi kolay kolay bırakmaz. Bırakamaz zaten. Aşkından utanır. Götü yemez bi kere. Düşünürsen aşkından şüphe ederim yani. Göt müsünüz olum? Ayy götüm...
Karanlığıma eşlik ettiğin için teşekkür ederim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder