Ayrılık sahnelerini kim sever ki? Hani filmlerde iyi gider ama gerçekte? Erkeğin ayrılalım demesi kadına koyar, kadının ki erkeğe. Soğutma yöntemini uygulayan kazanır. Fakat karşı taraf gerçekten nefret ettiğini düşünür. Öyle değildir aslında. Terk edip, büyük bir yara açacağına, soğutup terk ettirmek her babayiğidin yapabileceği bir şey değildir. Üzülmemesini isteyen insanlar böyledir. O yumuşak kalbi sevgisini korusun diye katılaşır, katılaşır, katılaşır..
Birlikte hayaller kurduğunuz insanlar gün gelir o hayalleri, sizin piç ettiğinizi söyler.. yıkılırsınız. İşte o insanların kalbi de katılaşmıştır. Ya da siz öyle görürsünüz. Görmek mi? O hayaller gün geçtikçe yerini farklı hayallere bırakmıştır. Artık hayallerin ne kahramanı, ne de kendileri yoklardır. Yerlerini başkaları almıştır. Geri gelmeleri mümkün müdür? Tabi ki. Neden olmasın. İmkansızı denemek için cesaretiniz varsa neden olmasın..
İkinci bir şans verilen kişiye üçüncü şansı vermek aptallık mıdır? Ya da her kişiye eşit davranmak gerekli midir? İşte üçüncü şanslar her zaman kafamıza sıçan kişilere verilir. Neden? Bir değer ifade ettikleri için mi? Sadece kafamıza sıçtıkları için. Başka hiçbir nedeni yoktur..
Aylardan beri paylaşmayı düşündüğüm parçanın sanırsam zamanı geldi. İlginçtir ki bugüne denk gelmesi. Nasıl oldu da bugüne denk geldi acaba. Pardon bugün diyorum saat 12'yi geçmiş bile. Dün demeliyim. Erhan Güleryüz ne yaşamış hayatında merak ediyorum. Bu adama bunları yazdıran kadını merak ediyorum. İşte Erhan abimizin kafasına sıçan ve bu parçaları yapmasına yardımcı olan kadını merak ediyorum. Hani kadınlar melekti lan? Vay beee...
Ayna - Doğum Günü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder