30 Ocak 2012 Pazartesi

AŞK

Ufacık bir mesaj bile yüzünüzde aptalca bir gülümseme uyandırıyorsa siz âşıksınız demektir. Aşk? Aşkın tanımı da yok, bende yapmayacaktım zaten tanım manım. Âşık olduğum kız ile buluşmaya giderken hatta gitmeden günler önce, yatağınıza yattığınızda buluşacağınız günün hayalini kurarak uykuya dalıyorsunuz. Gün içinde de bu devam ediyor. Böyle mi yapsam daha mutlu olur yoksa şöyle mi diye düşünüyorsunuz. O gün gelip çattığında, buluşmaya giderken ki heyecanınızı, karnınızdaki o garip ağrıyı, boğazınızın kuruduğunu hissedersiniz. Bazılarımız hissetmez, ama hissediyorum derler ya öldürürler adamı. Yaşayan bilir kardeşim anlatmama gerek yok, neyse devam edelim. Onu karşınızda gördüğünüz an, etrafınızdaki insanları görmez olursunuz. Kaybolmuş gibilerdir. Kollarınıza aldığınızdaki mutluluk hiçbir şeye değişilemez. O kadar güzeldir ki o an, kimsenin bozmasınız istemezsiniz. Onunla zaman hiç olmadığı kadar çabuk akar. Daha önce yapmaktan zevk almadığınız şeylerden zevk almaya başlarsınız. Karşıda oturuyorsunuz mesela. Evine gitmesi gerekiyor. Karşıya geçmek ölümdür bilirsiniz. İşinizi gücünüzü bırakıp onu evine bırakmaya gidersiniz trafiği hiçe sayarak. Ki nerede oturursa otursun bırakmalı mıyız her zaman? Tabi ki de her zaman değil. İstemediğiniz bir şey yapsa bile, size çok güzel gelebilir. Aradaki ufak, tatlı kavgaları da unutmamak lazım tabii. Toparlamak gerekirse, aşkın tadına bakmalısınız. Pişman olmayacaksınız. Sakın ola ki aşka aşık olmayın...

Tamam lan bildiğiniz şeyler işte :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder