12 Haziran 2012 Salı

Game Over 02:43

İhmal ettik burayı. İş, güç, koşturmaca. Ne işe yararım ne sen sor, ne ben söyleyeyim. Virgül pek kullanmam. Söylemiş miydim? 10 gün sonra yazıyorum. Gece 2 suları. Evet yazmamın en büyük nedeni. Gece yarısı olması.
Hayatı ne geri sarabiliyorsun ne de geri. İleri sarmayı boşver. Yaşayarak öğrenmek varken. Sar bakalım geri sarabiliyorsan. Bazı anları tekrar yaşayabilmek için, pişmanlık anlarını telafi edebilmek için, ağzınızdan dökülen birkaç kelimelik cümleyi tekrar kurmak için ya da tamamıyla silmek için. Ne anı geri getirebilirsin, ne gidenleri, ne kalanları. Aslına böyle bir imkanımız olsaydı mücadele etmeyi bilmezdik. Geri kazanmak için çabalamayı öğrenemezdik. En önemlisi acı çekmenin ne olduğunu bilemezdik.
İnsanları yanlış anlayabiliriz. Hangimizin düşündüğü bir oldu ki? Adı üstünde yanlış anlamak. Hani bunu nasıl açıklarız bilmiyorum. Karşındakinin tüm iyi niyeti bir anda kurduğu birkaç kelimelik cümle, senin zihninde kötü düşünceler uyandırabiliyor. Ya sen buna programlısın ya da gerçekten aptalsın. İyi niyeti kötü yormak. Ya da bunun olması için bahaneler bulmak, zemin hazırlamak. Yorumsuz.
Şu kelimeler yetersiz kalıyor dedikleri an doğruymuş meğersem. Hep merak ederdim, var mı öyle bir an diye. Gerçekten varmış. O an kelimelerden çok vücudun, mimiklerin konuştuğu bir an. Peki ya yanında değilse? Telefondan konuşmak? Haydi! Ne yapabilirsin. Elinden ne gelir. Şansın yüzde kaçtır?
İnsanlar hiç görmedi beni bu zamana kadar. Benimde onları görmediklerimi zannettiler. Fakat hep gördüm. Her şeye şahit oldum. Duygular büyüttüm. Umutlandım, heveslendirildim. Hiçbir zaman heveslendirmedim. Karşımdakini hep dinledim. Suçlu olsa dahi. Kendimi  dinlettirmeye de çalıştım, fakat. Neyse boş şeyler bunlar.
Aşk, sevgi bunlar kendi arasında bir konu. Bağlanmak? Çok çok farklı bir konu.
Haydi söyleyin bana geceleri uykunuzu kaçıran kim olacak hayatınızda, yemek yemeği unutturabilecek, beton yığınları arasında çiçek açtıracak, hayata pozitif bağlanmanızı sağlayacak kim olacak söyleyin? Var mı öyle biri? Varsa kıymet biliyor muyuz? Bilin işte, bilmezseniz salaksınız. Hepimizin bilmediği gibi.
Kendi mezarını kendisi hazırlamak. Dal koptu, düşüş gerçekleşiyor. Haziran ayı hiç iyi gelmiyor. Lanetli gibi. Her sene aynı günler ya gelen kutusu doluyor ya da giden kutusu boşalıyor. Anlamadım bu döngüyü. 
Eksik bir şey mi var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder