14 Haziran 2012 Perşembe

Kelime anlamı bilinmeyen kelime

Hayat sokaklarda gerçekten. Gündüz değil tabi. Bu sıcakta deli mi dürter insanı kim bilir. Gerçekten kelimesininde gereksiz olduğunu fark ettim. Yalnızlık diye kelime anlamı bilinmeyen kelimelerden birini yaşar gibi hayat geçer mi lan? Tamam cümleden bir şey anlayan yok benim gibi. Herkesin yeteri kadar arkadaşı, dostu, düşmanı vardır. Düşe kalka yaşarlar. Biz neden hep düşüyoruz. Yok yok hiç kalkamıyoruz demeliydim. Yalnızlık sigarayı ilk yaktığımızda gelen kokudur, soğuk suyun ilk yudumudur, ilk öpücüktür, ilk aşktır, çerez tabağında kalan nohutlardır, çay bardağının dibindeki çöplerdir, televizyonun kapatma tuşudur, ayakkabı bağcıklarıdır, bilinmeyen bir klasörden çıkan fotoğraftır, telefon şarjının hiç bitmemesidir... Kısacası yoktur aslında. Her birey farklı. İhtiyaçları farklı. Geveze bir röportajında şöyle demişti; 'Çocukken ve gençken arkadaşlarım benimle olmayı pek sevmezdi, popüler değildim. Radyoda bu kadar çok konuşma, kendini ifade etme güdüsü belki o dönemlerden kalmıştır.' Haklıydı aslında. Ve sadece bunu kendi için söylememişti. Yalnız gibi hissetmek. Ulan olmasan bile hissetmek sadece. Yalnızlığa uyarlarsak, Kemal Sunal bir filminde cama ekmek banıyordu. İşte Sunal'ın yerinde şimdi ben varım.
Kaybetmek istemediğimiz şeyler.. Kaybederken kazanmak fakat, isteğinle tekrar kaybetmek. Kaybedince sadece bir boşluk olacak. Dolmayacak bir boşluk mu? Cevap vermeyeceğim. Kendi kendime sorular soruyorum. Tanıdığınız bi psikolog var mı? 
Hayat ne zaman adil davrandı. Sen neden konuşmuyorsun? diye sorulduğunda 'çok konuştum, bi faydasını görmedim. zaten sonrada bıraktım' diyesim var. Film repliği falandı galiba bu. Kim olsa dibi düşer. O dip nereye düşer? hep merak etmişimdir. Benim nasıl dünyaya geldiğimi, portakaldaki vitamini, Daha çok şey var merak ettiğim. Yalnızlar ve yalnızlığa mahkum olan insanların hayatı gibi. Yaşarken ölen insanların hayatı gibi..
Peder ve valide kavramları. Sevimli gibi gözüküyorlar. Hepte kullanıyorum. Belki karşı cins bundan uzaklaşıyor. Kim bilir. Gelen kutuma baktım, hiç kimsecikler yok. Giden kutumda ise sıra bekleyenler var. Değer bilinir mi? Değer nedir aslında. Kim değer bildi bu zaman kadar? Yırtalım kendimiz sonra elimize alalım oynayalım değil mi? Evet evet, günden güne ders alıyoruz. Hemde ücretsiz. Var mı daha beleşi? Yok. Gurur denilen şey çok pis. Her şeyi onun uğruna kaybedebiliyoruz. Kaybetmek mi? Sıradaki...
Herhalde yukarıdaki satırları özetleyebilecek bir şarkı bulmak şarttı. Hakan Hepcan güzel yazmış. En yalnız haliyle yazmış. İlaç gibi gelsin o zaman? Damar konuşmaları falan ıyy çok ters. Kuma - Yalnızım yine...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder