11 Mart 2012 Pazar

Kaybetmek

Mutluluğun tadına bakmış insanlar mutluluğu, yalnızlığın tadına bakmış olan insanlar çevresindeki insanları, aşkın tadına bakmış olanlar kaybettiği kişiyi arar dururlar zaman zaman. Arayışları hiç bitmez. Kendi kafalarında bitirseler dahi. Bunların sebeplerinin hep karşı tarafta olduğunu düşündük değil mi? Yalnız kaldıysak kendi kendimizi yalnız bıraktık. Bi yerde yalnız kalmak iyidir. İnsan kendiyle yüzleşir. Hatalarının farkına varır. Bir şeyleri gözden geçirmeye başlar. Bi nevi yeniden yapılandırmaya çalışır kendini. Mutsuzsak kendi kendimizi mutsuz ettik. Aşktan bahsetmiyorum zaten o ayrı bi konu. Hataları kendimizde aramak yerine hep karşı tarafa bağladık. Sonunda da kaybettik. Neden kaybettik ki. İnsan kaybettiği şeyleri değerini zamanla anlarmış. Ne klişe bi cümle oldu lan bu. Ama gayette öyle. Zaman geçtikçe kaybettiğiniz kişileri, işinizi, dostlarınızı hatırlamak zorunda hissedersiniz kendinizi. Sonrada ucu bucağı bulunmayan bir girdaba sürüklenirsiniz. Türbülanstan çıktıktan bir süre sonra aklınız bulanıktır. Şekerli suda şeker taneleri aramaya benzer sizinkisi. Kaybedilen kişiler kolay kolay geri gelmez. Şeker tanelerini süzgeçle mi ayıracaksınız? Çabalarınız süzgeçin delikleri arasından akıp gidecek. Bir kez daha girdaba sürükleneceksiniz. Başa döneceksiniz yani. Sonunda anlayacaksınız ki, iş işten geçmeden kaybetmekten korktuğunuz insanların değerini bileceksiniz. En ufak üzüntülerine bile izin vermeyeceksiniz. İpler sizin elinizde. Dizginleri bırakırsanız eyvah ki ne eyvah halinize.

Kaybettiğimiz kişiler asla geri gelmez...
Kaybettiğimiz kişiler kolay kolay geri gelmez...
Kaybettiğimiz kişiler geri gelir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder