14 Mart 2012 Çarşamba

Yarın

Dün nasıldı her şey? Bugün nasıl? Yarın nasıl olacak? Hadi ikisinin cevabını verdin. Üçüncüsü ne olacak. Dünün ne getireceğini bilirsin ama yarının ne getireceğini bilemezsin. Bunun içinde tedirgin, cesaretsiz, çekingen davranmaya devam edersiniz. Çoğu zaman düşünceniz ile hareket ettiniz. Duygularınızı kullanmayı hiç düşünmediniz. Neden? Planlı olmak zorunda mıyız? Yarını düşünmeden yaşayamaz mıyız? Son günümüzmüş gibi yaşayamaz mıyız tüm günlerimizi? Yapamayız değil mi? Tatmadığımız duygular, zevkler, insanlar ve daha niceleri. Yapmayı ertelediğimiz şeyleri bugün yapsak ya? Elimizde ise hemen yapsak ya? İmkansızlıklar olabilir fakat hiç olmazsa imkanlı olanı yapın. Yarını beklemeden yapın. Neden çekiniyorsunuz? Korkmayın kimse size bir şey demeyecek. Dese bile içinizdeki kitleyi dışarı çıkaracaksınız, rahatlayacaksınız. Onlardan korkmuyorsunuz. Kendinizden korkuyorsunuz, çekiniyorsunuz. Tedirginsiniz neden? İnsan neden kendinden korkar ki? Zaman uzun gibi geliyor hepimize. Fakat öyle değil. Bugün var, yarın yokuz. Bazı şeyler geç olmadan idrak edilmeli. Kendinizden korkarak yapabilecek kapasitede olduğunuz şeyleri sadece imkansızlığa sürüklersiniz. Zaman çok kısa. Cesaretinizi toplayın. Tedirgin olmayı bırakın. Çekingenliğinizi yenin. Utanmayın, sıkılmayın...


İş işten geçmeden hiçbir şeyi ertelemeyin. Zamanı yarın değil bugün. Yarın diye bir kavram olmayabilir hayatınızda. Ne biliyorsunuz??


Farklı bir konu, hep bahsettiğim şeylerden...
İnsanlar kısıtlanınca yaptıkları şeyden zevk alacakları varsa onuda alamaz hale gelirler. Müdahale eden birileri, sürekli başınızda ' yapma, etme, şöyle olmaz, en iyisini ben bilirim, ben yaparım' gibisinden ifadeler kullanıyorsa ve aynısını size yaptığında hiçbir şey olmamış gibi davranıyorsa, hevesinizi kursağınızda bırakıyorsa ne yaparsanız yapın o işten zevk alamazsınız. Bir süre sonra soğursunuz zaten. İsteksizlik başlar. Sonunda koyverirsiniz her şeyi... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder