17 Nisan 2012 Salı

Farklı Limanlar

Otobüs şoförünün en sevdiğim özellikleri konuşmayanı, konuşsa bile söylediklerini tekrar etmeyeni. Hep bana denk gelir zaten. Otobüste tek kişi kalırsan böyle olur. Yol boyunca şu öyle şu böyle, bak şu kadın teminden beri neredeyiz diye soruyor vs. Bana ne abicim! Görevin senin yap işte..
Geçen doktora gittim karın ağrısı ile. Muayeneden sonra doktor 'aşık olmuşsun evlat' dedi. Hocam dedim ne kadarlık ömrüm kaldı? '2 ay veya biraz daha' dedi. Döndüm ve 'bu zaten 2 aydan beri var' ne yapacağız olayına getirdim. 'Cenaze işlemlerini başlat evlat, daha gençsin ama başka bir hayata devam edersin'dedi. Boynum bükük ayrıldım..
Hepimiz birer gemi değil miyiz? Kimimiz savaş gemisi gibi kolay kolay batmayan, kimisi tahtadan yapılmış tek darbede dibi boylayan. Limanlarda molalar veririz. Depomuzu doldururuz. Yolcular indirip, bindiririz. Her yolcu elbet bir limanda inecek. İnmeyenler gemi tayfası olacak. Kaptanı hiç yalnız bırakmayan. Ama öyle bir gün gelir ki, ya kaptan gemiyi terk eder yada tayfa kaptandan kopar. Ama o güne kadar kimse kimseyi yalnız bırakmaz. Unutmadığımız limanlara tekrar tekrar uğramak aptallıktır. Yeni limanlar keşfetme çabasında olmak her kaptan için yeni bir hedef, yeni bir heyecandır..
Son olarak Geveze'den ''Hayat bir tane ve dolu dolu yaşamak lazım''...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder